
31 Ağu 2020 YILI YARIŞ PROGRAMI ve GENEL HÜKÜMLERİ İLE İLGİLİ PROGRAM KOMİTESİNE SUNDUĞUMUZ ÖNERİLER
Tarım ve Orman Bakanlığı, Yüksek Komiserler Kurulu Program Komitesine 2020 Yılı Yarış Programı ve Genel Hükümler’i ile ilgili 14 maddelik görüşlerimiz aşağıdaki gibidir;
1.Yıllık Yarış Programında Düzenlenen Yarışların Yaş Grubu, Yarış Statüsü, Pist, ve Mesafe Özelliklerinin Yıllık Yarış Programı İçerisinde Homojen Olarak Dağılması:
3 yaşlı, 3 ve yukarı, 4 ve yukarı yaş gruplarında gerek kış sezonu, gerekse yaz sezonu Şartlı, Handikap, ve Kısa Vade yarışlarda; kum-çim pist, kısa-orta-uzun mesafe yarışlarının yıl boyunca aylık dönemler gözetilerek homojen olarak dağılması ilgililerinin yarış seçme ve yarış hazırlığında bulunma konusunda kendi programlarını oluşturma çerçevesinde çok önemli. Bu şekilde plan ve programlar dahilinde atlarımızın genel sağlığı ve kapasitelerinin maksimuma çıkması sağlanacaktır. Bu konuda yıllık yarış programı oluşturulurken en optimum şablonların düzenlenmesinin ve uygulanmasının son derece faydalı olacağı görüşündeyiz.
2. Gazi Koşusu İçin Doğrudan Giriş Koşularının Belirlenmesi:
Son yıllarda handikap puanın yeterli gelmemesi sebebiyle Gazi Koşusu’na katılım hakkını kazanma konusu yarışçılığımızın ciddi meselelerindendir. 2 yaşında topladığı puanlarla 3 yaşındaki başarısız sezonlarına rağmen Gazi Koşusuna katılma hakkı elde eden safkanlar olduğu gibi, Gazi’ye hazırlık yolunda en önemli basamaklardan biri olan Sait Akson Koşusunda başarılı olup yarışa giremeyen atlar da olmuştur. Bu hassas konunun sadece handikaper inisiyatifine bırakılması yerine ileri atçılık ülkelerinde olduğu gibi “Step Up Race” veya “Win and You’re In” (doğrudan katılım hakkı veren koşulların belirlenmesi) uygulamasına belli yarışlar üstünden geçilmesi faydalı olacaktır.
3.İstanbul Yaz Sezonunda İç Kum Pist Yarışları Yapılması:
Hali hazırda sadece idman pisti olarak kullanılan İstanbul iç kum pistte yarış yapılması için gerekli teçhizat (mesafe direkleri, bariyerler vs.) mevcuttur. Kaldı ki 2015 yılında sentetik pistin bakıma alındığı dönemde İstanbul iç kum pisti yarış amaçlı kullanılmıştır. Normal kum pistin başarılı atlarının da yarışçılığımızın lokomotif şehri olan İstanbul hipodromunda koşabilmesi ve yarış sever ile buluşması bu değişiklikle mümkün olacaktır.
4.Kaydiye Ücretlerinin Düzenlenmesi:
Bilindiği üzere Kısa Vade ve üstü koşular için ödenen kaydiye ücretleri yarışı kazanan atın ikramiyesine eklenmektedir. Diğer koşuların kaydiye ücretlerinin yarış ve yetiştiriciliğin faydasına kullanılması amacıyla bir fonda toplanması uygun olacağı düşüncesindeyiz.
5.Satış Koşularının Artırılması:
Satış koşularının adet olarak artırılması ve kapsamının genişletilmesi (örn. H.14, Ş.2, Ş.3) satış koşuları üstünden işleyecek ticaretin Amerika örneğinde olduğu gibi sektörü ve sektör içi ticareti teşvik edebileceği düşüncesindeyiz.
6.Yıllık Yarış Programı Komitesine Derneklerden Üye Katılımı:
Önerilerin daha sağlıklı tartışılabilmesi ve tüm diğer olası katkıların verimli aktarılabilmesi amacıyla her yıl kurulan Yıllık Yarış Programı Komitesi’nin SİAYSD’den bir temsilcinin dahil edilmesi çalışmalar ve bilgilerin zamanlı ve sağlıklı bir şekilde taraflar arasında aktarılabilmesi adına faydalı olacaktır. Bu doğrultuda diğer Yarış Atı derneklerinin de temsilcilerinin katılımı aynı şekilde katkı sağlayacaktır.
7.Uluslararası Koşuların İkramiyeleri:
Kurumunuza da iletilen 6 Ağustos 2019 tarihli ve “Uluslararası Koşuların İkramiyeleri Hakkında” başlıklı yazımızda da detaylı olarak aktardığımız gibi ne yazık ki Uluslararası Yarış festivali dahilindeki yarışlarımızın ikramiyeleri düşürülmüştür. Amerika’dan yarışlara atlarını iştirak ettirmeyi düşünen Türk atçıların da yarışlara katılım gösteremeyeceklerini açıklamaları ile birlikte mevcut taksitlerini yatırmış yurtdışından katılacak sadece 6 safkan kalmıştır, bunların sadece ikisi Uluslararası camiada IFHA tarafından en üst düzey ülkeler sıralamasında PART I seviyesindeki ülkelerden katılan safkanlardır. Kaldı ki yurtdışı taşıma firmaları ile son konuşmalarımıza bakılacak olursa bu iki safkanın da katılım göstermeme ihtimali çok yüksektir. Bu gerilemenin önüne geçebilmek, IFHA derecelendirmesinde Ülkemizin ve yarışlarımızın seviye belirlemesinde gerilemeyi önleyebilmek, ve Uluslararası seviyede itibar kaybını önleyebilmek için bu ikramiyelerin döviz bazında en azından 2017 seviyesine getirilmesi önem taşımaktadır.
8.Uluslararası Koşulara Katılım Gösterecek Yabancı Katılımcılara Yol ve Konaklama Teşviki:
Öneri 7’nin devamı olarak yine 6 Ağustos 2019 tarihli yazımızda belirtiğimiz gibi Uluslararası Yarış Festivaline katılım gösterecek Yurtdışı katılımcılara Safkanların ve İlgilileri için seyahat ve konaklama desteği sunulmalıdır. İlgili tarihli yazımız sonrası TJK girişimleri ile safkanlar için kısmi seyahat desteği açıklanmış ancak bunun nitelikli katılımcıları teşvik etmesi için yeterli olmadığı düşünülmektedir. Aynı tarihte Güney Kore’de düzenlenecek olan Festivale bile KRA tarafından anlaşmalı seyahat acentaları tarafından yapılacak rezervasyonlarla atların tüm seyahat masrafları ile birlikte; at sahibi ve bir refakatçısına, antrenöre, ve jokey’e Business Class gidiş/dönüş uçak bileti ve 5 yıldızlı konaklama, atın yardımcı antrenörü, seyisi ve ilgilisine uçak bileti ve konaklama hakkı tüm ücretler KRA tarafından karşılanmak kaydı ile tanınmıştır. Diğer Uluslararası Festivaller ile rekabet edebilmek, Ülke tanıtımına atçılık üzerinden nitelikli katkıda bulunabilmek, prestij geri kazanabilmek ve ULUSLARARASI vasfını hakkı ile koruyabilmek adına bu tür uygulamalar şarttır. Ayrıca kayıt ve yarış tanıtımlarının da yurtdışı katılımcıların takvimleri doğrultusunda programa alabilmeleri için daha erken vakitli yapılması gerektiği düşüncesindeyiz.
9.Uluslararası Kraliçe II.Elizabeth Koşusu:
Bilindiği üzere Ankara’da düzenlenen ve yakın tarih açısından İngiltere ile ilişkiler bakımından önem taşıyan koşularımızdan II.Elizabeth Koşusu da program dahilinde Uluslararası olarak ilan edilip, ülkemizin değerli koşularındandır. Bu koşunun diğer Uluslararası koşular ile birlikte tanıtımının yapılması; aynı zamanda yukarıda belirtilen seyahat teşviklerin sağlanması bu yarışın prestijini artıracağı gibi koşunun iki ülke arasındaki ilişkiye katkı sağlayıcı bir etkinlik olarak da değerlendirilmesi gerektiği düşüncesindeyiz. Bu vesile ile İstanbul dışında da ilk gerçek manası ile enternasyonal katılımcılar ile birlikte bir Uluslararası yarış etkinliği oluşturulmuş olacaktır.
10.Türkiye’nin PART I Ülke Seviyesine Getirilmesi:
6 Ağustos 2019 tarihli yazımızda kısaca Türkiye’nin Uluslararası Yarış Otoriteleri Birliği (IFHA) nezdinde en üst düzey olan PART I ülke seviyesine yükseltilmesi hedefi, ve geçmiş TJK yönetiminin de bu doğrultuda hedef belirtiğinden bahsetmiştik. Bu hedef doğrultusunda Açık Yarış adetlerinin PART I ülkelerdeki adetler ile paralel belirlenmesi, Açık koşu ikramiyelerinin bu doğrultuda düzenlenmesi, ithal şartnamesi, ve yarış katılım şartlarının PART I ülke seviyesine yükselebilmemiz adına bu seviyedeki ülkeler ve IFHA’nın önerdiği katılım kaideleri ile paralel hale getirilmesi gerekmektedir. Avrupa’nın beşinci büyük yarışçılık ülkesiyiz iddiasını hakikate taşıyarak Türkiye’yi bürokratik olarak ikinci sınıf at yarışı ülkeleri sınıfı olan PART II klasmanından PART I klasmanına elbirliği ile taşımamız gerekmektedir. Bu sayede at sahiplerimiz de daha rahat yurtiçinde uluslararası düzeyde puan toplayıp kazandıkları tecrübe ile yurtdışında ve Uluslararası Festivallerde düzenli katılımcı olabilecek; ve üst düzey etkinlikler ile oluşacak nitelikli rekabet ile seviyemiz daha da gelişecektir.
11.Sendikasyonlu At Koşma ve Şirketler Üstüne At Koşma:
Sendikasyonlu veya çok ortaklı at koşma imkanı yurtdışında bir çok ülkede uygulanmakta olup sektöre çok sayıda yeni katılımcı sağlamaktadır. Bir atın tüm masrafını üstlenemeyenler de bu sayede at sahibi olma heyecanını yaşayabilmektedir. Ancak ülkemizde sendikasyonlu at koşmanın önünde bazı pratik engeller mevcuttur; bu engelleri aşabilmek adına ilgili konu hakkında genel hükümler, mevzuatlar, ve yarış otoritesi nezdinde çeşitli çalışmaların yapılması gerekmektedir. Ayrıca ülkemizde Tüzel Kişiler ve şirketler üstüne at koşmak da mümkün gözükmemektedir – halbuki bir çok ülkede bunun önü açıktır.
12.Breeders’ Cup Festivali:
Yetiştiricilerimiz için festival niteliğinde olabilecek Amerika’daki Breeders’ Cup (Yetiştiriciler Festivali) festivaline benzer bir organizasyon düzenlenebilir. Bu festivalin Amerikan uygulamasında yurtiçinde aşım yapan aygırların sahipleri ilan edilen aygır ücreti ve aşım adedine denk gelecek oranda bir ön kayıt yatırmakta; bu bedeli yatıran tüm aygırlara doğan yavrular birinci ön kaydını gerçekleştirmiş olur. İkinci ön kayıtta ise doğan tayın sahibi tayının doğduğu yıl bir miktar kayıt ücreti yatırmakta. İkinci kayıt eğer kaçırılırsa cezalı kaydiye çeşitli aralıklarla artarak mümkün olmakta. Eğer tayın babası doğduğu senenin evvelsi aşım sezonunda yurtiçinde aşım yapan bir aygır değil ise, veya tay yurtiçi doğumlu değil ise; veya kayıt yaptırmak isteyen at yurtdışı yetiştirmesi ve yurtdışında aşım yapan bir aygırdan olma ve aynı zamanda yurtdışından katılım göstermek istiyor ise artan çeşitli farklı oranlarda ön-kayıtlar ve cezalı kayıtlar mümkün olmakta. Festivale kayıt yapabilmek için alınan kaydiye ücretleri bu festivaldeki oluşturulacak yarışlara ek ikramiye olarak kullanılıp enternasyonal katılımcı ve çeşitli diğer ödüller ile festival renklendirilebilir; artan meblağlar ise yurtiçi yetiştiricilerin lehine kalıcı projeler ve yatırımlar için kaynak olarak değerlendirilebilir.
13.2020 Yarış Programının Yayınlanma Tarihi:
Geçtiğimiz yıllarda yarış programları çeşitli sebeplerden çok geç, yeni yılın başlangıcına günler kala yayınlamış idi. Bir çok ülkede yeni yarış yılı takvimleri aylar evvelden yayınlanmaktadır. Çalışmalarda bir aksaklık olmaması durumunda programın en geç Kasım ayı başında açıklanması antrenörler, ve at ilgililerinin; antrenman ve kendi yarış çizelgelerini hazırlayabilmeleri açısından önem taşımaktadır.
14.Genel İkramiye Oranları:
Bildiğiniz üzere yarış ikramiyeleri son yıllarda at başı gelir olarak kur dalgalanmaları ve enflasyon ile birlikte gerilemiştir, ve bunun aksine at sahiplerinin maliyetleri son derece yükselmiştir. Zaman zaman bu yönde iyileştirmeler yapılmış olsa dahi; mevcut yarış gelirleri at sahiplerinin maliyetlerini karşılamamaktadır ve bir çok yetiştirici de zorlanmaktadır. At sahipleri ve yetiştiricilerin sürdürülebilirliği ve sektöre katkı salamaya devam edebilmeleri adına yarış ikramiyelerinin gözden geçirilmesi gerektiği ve iyileştirme yapılması gerektiği düşüncesindeyiz.